Eser Sözleşmesinde Eseri Teslim Borcu

Genel Olarak

Eser sözleşmesinde teslim borcu, yüklenicinin asli borcudur. İş sahibinin sözleşmeye olan menfaati, tamamlanmış eserin teslimiyle gerçekleşir.

Teslim, tamamlanmış eserin iş sahibine ifa olarak sunulması, onun fiili egemenliğine geçirilmesidir. Yüklenicinin borcunun yerine getirilmesi, eserin meydana getirilmesinin ardından, eserin teslimi ile tamamlanır. Eser bütünüyle tamamlanmadan yapılan teslim önerisini iş sahibi kabul etmek zorunda değildir.

Teslimin önemli sonuçları vardır. Teslim ile birlikte ücret alacağı muaccel olur. Ayıptan sorumluluktan doğan zamanaşımı işlemeye başlar. Ayıp ihbarı ancak teslimden sonra yapılabilir.

 

Teslimin iki unsuru vardır. Birincisi eserin bütün olarak tamamlanması ve ikinci olarak iş sahibine arz edilmesidir. Bir eserin tamamlanmasından, kural olarak, sözleşmeye göre tarafların kararlaştırmış olduğu bütün işlerin bitirilmesi anlaşılır. Eserin ayıplarının bulunması, tamamlanmış sayılmasına ve iş sahibine sunulmasına engel değildir. Hatta tamamlanmamış olsa bile, eser, iş sahibi tarafından ifa olarak kabul edildiği takdirde yine teslim edilmiş sayılır.

 

Teslim etmenin karşılığı olan eylem teslim almadır. Yüklenici eseri teslim ederken, iş sahibi de onu teslim alır. Teslim alma kural olarak herhangi bir şekle bağlı değildir; açık, örtülü veya farazi olarak gerçekleşebilir. Tamamlanmış ve kendisine arzedilen eseri teslim almaktan kaçınan iş sahibi alacaklı temerrüdüne düşer. Eserin teslim edildiğini yüklenici kanıtlamalıdır. Teslim, maddi bir fiil olduğundan kural olarak her türlü delille ispatlanabilir. Zevkliler/Gökyayla’ya göre, teslim borcunun kesin delillerle ispatlanması mümkündür.

 

Teslim alma, eserin kabulüyle aynı şey değildir. İş sahibinin eserin sözleşmeye uygun olduğuna ilişkin irade beyanı sayılan kabul herhangi bir şekle bağlı değildir. Teslim ve kabul kavramlarının ortak özelliği, ilke olarak, her ikisinin de eserin tamamlanmış olmasını şart kılmıştır. Tamamlanmamış eserler, kural olarak, teslim ve kabule konu olamaz, iş sahibi tamamlanmamış eseri kabule zorlanamaz. Bununla birlikte eserin kısım kısım teslimi kararlaştırılabilir ve doğal olarak da kabul de her kısım kısım için ayrı olur. Eserin bütünü dikkate alındığında, küçük bazı işlerin henüz tamamlanmadığını ileri sürerek teslim almaktan kaçınma bazen dürüstlük kuralına aykırı olur.

Teslim Borcunun İfa Şekli

Taşınırlarda teslim borcu, eserin iş sahibinin egemenlik alanına geçirilmesiyle yerine getirilir. İş sahibi, eserin doğrudan doğruya zilyedi haline gelir. Yüklenici, iş sahibinin esere doğrudan doğruya zilyet olmasını sağlamalı ve onun zilyetliğini engelleyici durumları ortadan kaldırmalıdır. Eser, bütün olarak iş sahibinin egemenlik alanına geçirilmelidir. Bazı eserlerin tesliminde mülkiyetin geçirilmesi gerekebilir. Malzeme iş sahibi tarafından sağlanmışsa, mülkiyetin iş sahibine geçirilmesinden söz edilemez, iş sahibinin zilyet kılınması yeterlidir.

 

İş sahibinin arsası üzerinde yapılan inşaatlarda, eserin tamamlandığının iş sahibine açık ve örtülü olarak bildirilmesiyle teslim borcu ifa edilmiş olur. İnşaat işlerinde kesin kabul tutanağının düzenlenmiş olması da kural olarak teslimin yapıldığını gösterir. Buna karşılık yüklenicinin kendi arsası üzerine yaptığı taşınmaz eserlerde, borcun ifa edilmiş sayılması için yapılan eserin iş sahibi adına tescil edilmesi şarttır. Uygulamada teslimin iskan raporunun alınmasına bağlandığı da görülmektedir. Yargıtay, iskan raporunun alınmasının yüklenicinin yükümlülüğünde olduğu inşaat sözleşmelerinde ruhsat alınmamış olması eksik ifa sayılmaktadır.

 

Gayrimaddi bir eserin meydana getirilmesine ilişkin sözleşmelerde, eserin üzerinde nesnelleştiği maddi şeyin verilmesiyle (Cdnin verilmesi) teslim gerçekleşir.
Onarım, bir binanın boyanması, döşemesi gibi bağımsız maddi varlığı olmayan eserlerde genellikle bildirim ile teslim gerçekleşir.

 

Meydana getirilmesinde kullanılan araç, gereç ve geçici tesisatın eser meydana getirildikten sonra sökülüp kaldırılması, götürülmesi de eseri teslim borcunun bir parçasını teşkil eder. Kaldırma ve götürme masrafları kural olarak yükleniciye aittir.

 

Teslim borcunun ifa edilmiş sayılması için eserin meydana getirilmesiyle ilgili bütün işler tamamlanmış olmalıdır. İşler tamamlanmadan iş sahibi eve taşınmış olsa veya başkasına kiralasa bile, bu, her zaman, eserin teslim edildiği anlamına gelmez. Çünkü, prensip olarak teslim borcunun ifası ancak bölünebilir nitelikte bir edim değildir. Ancak, eserin kullanılması, bazen teslimin gerçekleştiğine delalet edebilir. Önemsiz eksikliklerin varlığı halinde iş sahibi eseri teslim almaktan kaçınamamalı, teslim ifa olarak kabul edilmelidir.

 

İş sahibi eseri teslim almaktan kaçınsa bile, teslimin gerçekleştiği kabul edilir.

Teslim Borcunun İfa Zamanı

Eserin teslim borcunun ifa zamanını taraflar sözleşmede diledikleri gibi belirleyebilirler. Sözleşmede kararlaştırılmadığı takdirde teslim borcunun ifa zamanı TBK ‘nun 90. maddesine göre belirlenir. Teslim borcu, eserin tamamlanması ile birlikte muaccel olur.

İfa zamanı, tarafların varsayılan iradesine göre belirlenir. deneyimli bir uzmanın zamanında başladığı işi mutat, araç, gereç ve işgücü kullanarak harcayacağı süre göz önünde tutulur.

Teslim Borcunun İfa Yeri

Taşınmazlara ilişkin iş görme sözleşmelerinde teslim borcunun ifa yeri doğal olarak taşınmazın bulunduğu yerdir. Taşınırlarda ise yüklenicinin bulunduğu yerde teslim edilmelidir.

[post_title] ile ilgili şimdi bizimle iletişime geçin!

Bize Yazın
CAPTCHA Resmi

Bu spam önlememize yardımcı olur, teşekkürler.

İçeriği Paylaş:

Bizimle İletişime Geçiniz

Hukuki sorunlarınızı çözmek ve hukuki süreçlerinizi en etkin şekilde yönetmek için bizimle iletişime geçebilir, profesyonel destek alabilirsiniz.